Dünyanın en önemli sorunlarından biri milyonlarca insanı yerinden
eden açlık. Yaklaşık 800 milyon insan açlıktan etkileniyor, 1.2 milyar
insan susuzluk sorunuyla boğuşuyor. Geleceğe dair senaryolarda mevcut
kaynakların yetersiz kalacağı, gıda ve su savaşlarının çıkacağı
öngörülüyor. Önümüzde böyle karanlık senaryo varken günümüzün bir diğer
önemli sorunu: İsraf. Gıdanın yaklaşık üçte biri yani 1.3 milyar tonu
her yıl çöpe gidiyor. Avrupa’da yıllık 4 milyon ton giysi israf
ediliyor. Türkiye’de bir günde çöpe atılan ekmek miktarı İzmir nüfusu
kadar (4.3 milyon). Prof. Dr. Aziz Akgül, “Dünyadaki gıda israfının üçte
biriyle halihazırda bütün insanları doyurmak mümkün olabilir” diyor.
İnsanlık, israf ettiği su, gıda, enerjiyle aslında geleceğini tüketiyor.
İSRAF EDEREK DÜNYAYI TÜKETİYORUZ
GLOBAL yoksullukla mücadele eden 18 sivil toplum kuruluşundan oluşan
Oxfam Uluslararası Konfederasyonu’nun dünyada artan servet yoğunlaşması
problemiyle ilgili bulguları şöyle: 2010 yılında dünyanın en zengin 388
kişisinin serveti, dünya nüfusunun en fakir yarısını oluşturan 3.3
milyar insanın sahip olduğu toplam servetten daha fazlaydı. Ancak,
yıllar geçtikçe bu durum daha da kötüleşti. 2017’de dünyanın en fakir
yarısının servetine eşit servete sahip dünyanın en zengin sayısı sadece 8
kişi. Dünya nüfusunun en fakir yarısına tekabül eden insanların sayısı
ise 3.6 milyara ulaştı. Benzer servet yoğunlaşması Türkiye’de de var.
TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’na göre, 2016 yılında en
yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir
önceki yıla göre 0.7 puan artarak yüzde 47.2’ye ulaştı. En düşük gelire
sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0.1 puan artarak yüzde 6.2
oldu.
2030 yılına kadar dünya yüzde 40 daha fazla suya, yüzde 50 daha fazla
gıdaya, yüzde 40 daha fazla enerjiye ve yüzde 40 daha fazla kereste ve
elyafa ihtiyaç duyacak. 20’nci yüzyıl sonrası kapitalizmle tüketimin her
alanda sürekli artmasının pek çok çevresel, toplumsal ve etik sonucu
var. Her alanda giderek artan israf, kıt kaynakları yok ederken insanlık
ve dünyayı da ciddi risklerle karşı karşıya bırakıyor. Türkiye İsrafı
Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, ekosistemin
akıllı ve sürdürülebilir bir biçimde idare edilmesi gerektiğini
hatırlatıyor. Açlığın ‘varlıklı olanları doyuramadığımız için’
bitmediğini belirten Prof. Dr. Akgül’le israfı ve geleceğimizi konuştuk:
İNSANLIĞI TEHDİT EDİYOR
“Zenginlerin daha zengin,
yoksulların daha yoksul olduğu ve açların hayatını kaybettiği adaletsiz
bir dünyada yaşıyoruz. Gelir dağılımında bu adaletsizlik ve israf,
beraberinde bir başka sorun olan açlığı gündeme getiriyor. İnsanın en
temel ihtiyacı olan yeterli ve dengeli gıdaya erişim her dönemin en
önemli konularından biri. Mevcut global kapitalist ekonomik düzen
adaletli bir dağıtımı gerçekleştirmiyor. Tam tersine maddi imkânı
olanların aşırı tüketimini de teşvik ediyor. Türkiye’de bir günde İzmir
nüfusu kadar ekmek israf ediliyor. Dünyanın en temel sorunlarından
birisi olan açlık, insanlığı tehdit ediyor. Gereksiz, amaçsız ve
yararsız aşırı tüketim ahlaki bir problem.
KAMU İSRAFI ÖNEMLİ
Kamu alanındaki israf, bireysel israfların çok üzerinde. Kamunun israfı
hep ihmal ediliyor. En büyük israf alanı olarak ‘iç borç faizi’ni
görüyoruz. Bunu ‘altın israf alanı’ olarak değerlendiriyoruz. Paraları
alıyor, faize yatırıyorlar. Yani fabrika kurmadan, istihdam
oluşturmadan, katma değer yaratmadan, hazine bonosu ve tahvillere
yatırım yaparak faiz geliri elde ediyorlar. Bizim vergilerimizden, risk
almadan para aktarmak büyük israf. 2017 yılında yapılan iç borç faiz
ödemesi 75 milyar lira olmuş. 2017 yılı SGK açığı 24 milyar 406 milyon
TL olarak gerçekleşmiş. Sosyal güvenlik sistemi açığına bütçeden fon
aktarılmasını da ‘gümüş israf alanı’ olarak değerlendirebiliriz.
Yıllardır devam eden bir kara delik bu. Sebebi ne olursa olsun
paralarımız israf ediliyor. En azından başa baş olması gereken bir
sosyal güvenlik sistemini yönetemiyoruz. Kötü yönetim, sistemin düzgün
kurgulanmaması ve devamlı dejenere edilmesinden kaynaklı sebeplerden
dolayı ilave fonu bütçeden alarak buraya aktarıyoruz.”
FRANSA MARKETLERİN ÇÖPE GIDA ATMASINI YASAKLADI
DÜNYADA yaklaşık 2 milyar insan açlık ve yoksulluk sınırının altında
yaşıyor. Buna rağmen, dünyada üretilen gıdanın üçte biri yani 1.3 milyar
tonu her yıl israf ediliyor. Prof. Dr. Akgül, şunları söylüyor:
“Dünyadaki gıda israfının üçte biriyle bütün insanları doyurmak mümkün.
Yapılması gereken çok basit, tüketeceğimizden fazla gıda almamalıyız.
Aşırı tüketim alışkanlıklarından vazgeçmeliyiz. İsrafı önlemeye duyarlı,
bilinçli toplum geleneği eğitimle oluşmalı. Bu konuda adım atan ülkeler
var. 2017 Gıda Sürdürülebilirlik Endeksi’ne göre, gıda israfını
azaltmaya yönelik çabalarıyla Fransa, Avrupa ülkeleri arasında öncü.
Marketlerin gıda maddelerini çöpe atmalarını yasakladı. Raf ömrünün
bitmesine az zaman kalan ürünlerin gıda bankaları vasıtasıyla ihtiyaç
sahiplerine dağıtılması mecburiyetini 2016’da getirdi. Marketler
satılmayan gıdaların ihtiyaç sahiplerine dağıtımı için gıda bankalarıyla
anlaşma imzalamak zorunda. Aksi durumda kanuni yaptırım uyguluyor.
Türkiye’de de benzer uygulamalar için kanun çıkarılmalı.
Avrupa’da yıllık 4 milyon ton giysi israf edilirken, 5 milyon ton giysi
ise piyasaya yeni olarak sürülüyor. Fransa giysilerin ihtiyaç
sahiplerine verilmesi için kanun hazırlığı yapıyor.”
TOPLUMUN YÜZDE 30'U GERİ DÖNÜŞÜMÜ BİLMİYOR
GÜMRÜK ve Ticaret Bakanlığı himayesinde oluşturulan araştırma heyeti
tarafından 7 bölge, 26 ilde 1650 kişiyle görüşülerek hazırlanan Türkiye
İsraf Raporu’na göre:
Kamuoyunun yüzde 1.8’i nasıl tasarruf yapacağını bilmediğinden tasarruf yapmıyor.
Türkiye nüfusunun yüzde 8.6’sı hanelerinde ekmeği çöpe atıyor. Haftada kişi başı 226 gram ekmeği çöpe gidiyor.
Su tüketimi bilinç düzeyi yüzde 75, elektrik tüketimi bilinç düzeyi
yüzde 79, gıda tüketimi ve giyim tasarrufu bilinç düzeyi yüzde 72
dolayında.
Toplumun yüzde 30’u geri dönüşüm kavramını bilmiyor.
Geri dönüşüm konusunda en çok bilinen uygulama çöpleri tiplerine göre
geri dönüşüm kutularına atmak. Bu uygulama bile sadece yüzde 40 oranında
biliniyor.
Toplumun yüzde 20’si ise (geri dönüşüm kavramını
bilenlerin yüzde 31.6’sı) geri dönüşüm kavramını bildiği halde geri
dönüşüm kutularını kullanmıyor.
Akıllı telefon sahiplerinin
yüzde 6.8’i yılda bir, yüzde 16.9’u iki yılda bir, yüzde 28.1’i ise üç
yılda bir akıllı telefonunu değiştiriyor. Bireylerin yarıdan biraz
fazlası (yüzde 51.8’i) cep telefonunu üç yıl içerisinde değiştiriyor.
(Raporda bu oranın çok yüksek olduğu vurgulanıyor.)
İSRAFI ÖNLEMEYE EVİNİZDEN BAŞLAYIN
GIDA israfının yüzde 42’si hanelerde yapılıyor. Dünyadaki toplam enerji
kullanımının yüzde 15-20’sinden hane halkının sorumlu olduğu
belirtiliyor. Evlerde enerji tasarrufu sağlamaya yönelik gerekli
tedbirler alındığında yüzde 50 oranında tasarruf gerçekleşiyor. Bu,
yıllık toplam enerji tasarrufunun Türkiye’de 15 milyar dolar olması
anlamına geliyor. İşte, evlerde tasarrufu sağlamanın ipuçları:
Aydınlanmada tasarruflu ampuller tercih edilmeli. 15 watt enerji
tasarruflu bir ampul, 75 watt normal bir ampulden yüzde 80 oranında daha
az elektrik harcıyor.
Bir kişinin günde iki kez 1 dakika boyunca musluk suyunu kapatmadan diş fırçalaması yılda 8 ton su israfına neden oluyor.
Dört kişilik bir ailenin her üyesinin duş süresini 1 dakika kısaltmasıyla yılda 18 ton su tasarruf ediliyor.
Bulaşık makinaları her yıkamada 15 litre su harcıyor. Aynı miktar
bulaşığı elde yıkamanın bedeli 35 litreden 200 litreye kadar değişiyor.
Binalarda çatı yalıtımı, pencerelerde çift cam kullanımı, mantolama ve
verimli ısıtma sistemlerinin kullanımıyla önemli boyutta enerji
tasarrufu sağlanabilir.
Mutfağın gün ışığıyla aydınlanması, yüzde 15 oranında tasarruf demek. Banyo ve tuvaletler de gün ışığıyla aydınlatılmalı.
KAĞIDA DİKKAT
Elektrikli araçlar stand-by konumunda bırakılmamalı.
Küçük ekranlı televizyonlar büyük ekranlara göre daha az elektrik enerjisi tüketiyor.
Bir saç kurutma makinasının 10 dakika çalışması 60 watt’lık bir lambanın 3 saat yanmasına eşdeğer enerji tüketiyor.
Kağıt kullanımında geri dönüşüm sağlanmalıdır. Bir büro elemanı yılda
ortalama 81 kg kağıdı çöpe atıyor. Bir ton kullanılmış gazete kağıdı
geri kazanıldığında 8 çam ağacının kesilmesini önleyebilir.
Teknolojik eşyaları eski diye değiştirmeyin.
Kaynak: http://www.israf.org/sayfa/Her-lokma-israf-dunyayi-tuketiyor/550
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder