19 Nisan 2019 Cuma

Farkında Olmadan İsraf Ettiğiniz 8 Gıda

eşillenmeye başlayan soğanların artık kullanılamayacağı düşünülür. Oysa lifli filizler de yenebiliyor. Soğanın filizlenmeye başladığını fark ettiğinizde soğanınızı bir miktar suyun bulunduğu bir kaseye alın. Suyun miktarının yalnızca soğanın tabanının suya temas etmesini sağlayacak düzeyde olmasına dikkat edin. Oldukça güneşli bir yer seçin ve kaseyi oraya yerleştirin. Birkaç gün içerisinde yeşil soğan görünümüne ve lezzetine kavuşacak olan soğanlarınızı yine aynı yöntemle yiyeceklerinizde kullanabilirsiniz.




Siz de hayatı boyunca elmayı yanlış yemiş olanlardan mısınız? Elmanın bir çekirdeği olduğu ve bunun yenmeyeceği algısı ile yediğimiz elmaların aslında %30‘unun yenebilir haldeyken çöpe gittiği acı bir gerçek. Gelin bir değişiklik yapın ve elmanın bir çekirdeği olduğunu unutun! Her zaman yediğiniz şekilde yemek yerine bu defa yemeye elmanın üstünden ya da altından başlayın.


Tüm övgüyü brokolinin çiçekleri alırken, sapları yazık ki kendini çöpte bulur. Brokolili bir tarifi hazırlarken saplarını saklayın, buharda pişirin ya da kaynatın. Ardından tavada hafifçe kızarttığınız soğan, tuz, biber ve bol sebze ile birlikte püre haline getirerek oldukça lezzetli bir sebze çorbası hazırlayabilirsiniz.




Limonlar ve misket limonları da israftan nasibini alan gıdalar arasında. Genellikle sadece suyunu kullandığımız ve kabuklarını nasıl kullanabileceğimize dair akıl bile yürütmediğimiz ‘sulu’ gıdaların en sık kullanılanlarından. Limonların suyunu kullandıktan sonra kabuklarını dilimleyin ve içme suyunuzun içine atın. Tadını nasıl ferahlattığını göreceksiniz. Rendeleyerek yemeklerin içinde de kullanabileceğiniz gibi tazelik veren tadıyla farklı bir şekillendirici olarak da kullanılabiliz.
Havuçları saplarıyla birlikte satın aldığınızda aslında iki sebzeyi tek bir gövdede almış oluyorsunuz. Saplarını ayıklayıp atmak yerine bir sonraki sebze yemeğinizde kullanmak üzere saklayı.
Kivi oldukça lezzetli gövdesinin yanında incecik kabuğunu soymaya çalışırken büyük bir kısmını da israf ettiğimiz gıdalardan. Kivi yiyeceğiniz zaman kivinin kabuğu da aslında yenebilir ve besin değeri de oldukça yüksektir – kabuğunu soymadan yemeyi deneyin

Kaynak: https://www.yesilist.com/farkinda-olmadan-israf-ettiginiz-8-gida/

Gıda İsrafı İle İlgili Bilmeniz Gereken 5 Gerçek


  • Küresel olarak bakıldığında üretilen tüm gıdaların 1 / 3’ünden fazlası israf edilerek çöpe  atılmaktadır. Dünya genelinde israf edilen bu gıdaların yıllık değeri 1 trilyon dolar olup, 1.3 milyar ton ağırlığındadır.
  • Dünyada bulunan ve birlikte yaşadığımız ortalama bir milyar aç insan, ABD, İngiltere ve Avrupa’da israf edilen gıdaların dörtte birinden daha az bir miktarıyla beslenebilir.
  • Çin’den daha büyük bir alanın, hiçbir zaman yenilmeyen ve çöpe giden israf edilmiş bu gıdaları yetiştirmek için kullanılması gerektiğini, dünyanın temiz su kaynağının % 25’inin israf edilen gıdaları yetiştirmek için kullanıldığını, biliyor muydunuz ?
  • İsraf edilen gıdalar bir ülke olsaydı, Çin ve ABD’den sonra tartışmasız şekilde sera gazlarının en büyük üçüncü yayıcısı olurdu.
  • En gelişmiş ülkelerde, gıda tedarik zincirine göre, tüm gıda israfının yarısından fazlası evlerde gerçekleşmektedir.

14 Nisan 2019 Pazar

İsraf Nedir?

Malı, dinin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya israf denir. Mürüvvet, faydalı olmak, iyilik yapmak arzusudur. Dine uymayan israf, haramdır. Mürüvvete uymayan israf tenzihen mekruhtur.

İsraf, malı helak etmek, faydasız hâle getirmek, faydalı olmayacak şekilde sarf etmektir.

9 Nisan 2019 Salı



İSRAFIN ÖNEMİ





Dünyanın en önemli sorunlarından biri milyonlarca insanı yerinden eden açlık. Yaklaşık 800 milyon insan açlıktan etkileniyor, 1.2 milyar insan susuzluk sorunuyla boğuşuyor. Geleceğe dair senaryolarda mevcut kaynakların yetersiz kalacağı, gıda ve su savaşlarının çıkacağı öngörülüyor. Önümüzde böyle karanlık senaryo varken günümüzün bir diğer önemli sorunu: İsraf. Gıdanın yaklaşık üçte biri yani 1.3 milyar tonu her yıl çöpe gidiyor. Avrupa’da yıllık 4 milyon ton giysi israf ediliyor. Türkiye’de bir günde çöpe atılan ekmek miktarı İzmir nüfusu kadar (4.3 milyon). Prof. Dr. Aziz Akgül, “Dünyadaki gıda israfının üçte biriyle halihazırda bütün insanları doyurmak mümkün olabilir” diyor. İnsanlık, israf ettiği su, gıda, enerjiyle aslında geleceğini tüketiyor.

İSRAF EDEREK DÜNYAYI TÜKETİYORUZ
GLOBAL yoksullukla mücadele eden 18 sivil toplum kuruluşundan oluşan Oxfam Uluslararası Konfederasyonu’nun dünyada artan servet yoğunlaşması problemiyle ilgili bulguları şöyle: 2010 yılında dünyanın en zengin 388 kişisinin serveti, dünya nüfusunun en fakir yarısını oluşturan 3.3 milyar insanın sahip olduğu toplam servetten daha fazlaydı. Ancak, yıllar geçtikçe bu durum daha da kötüleşti. 2017’de dünyanın en fakir yarısının servetine eşit servete sahip dünyanın en zengin sayısı sadece 8 kişi. Dünya nüfusunun en fakir yarısına tekabül eden insanların sayısı ise 3.6 milyara ulaştı. Benzer servet yoğunlaşması Türkiye’de de var. TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’na göre, 2016 yılında en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0.7 puan artarak yüzde 47.2’ye ulaştı. En düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0.1 puan artarak yüzde 6.2 oldu.

2030 yılına kadar dünya yüzde 40 daha fazla suya, yüzde 50 daha fazla gıdaya, yüzde 40 daha fazla enerjiye ve yüzde 40 daha fazla kereste ve elyafa ihtiyaç duyacak. 20’nci yüzyıl sonrası kapitalizmle tüketimin her alanda sürekli artmasının pek çok çevresel, toplumsal ve etik sonucu var. Her alanda giderek artan israf, kıt kaynakları yok ederken insanlık ve dünyayı da ciddi risklerle karşı karşıya bırakıyor. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, ekosistemin akıllı ve sürdürülebilir bir biçimde idare edilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Açlığın ‘varlıklı olanları doyuramadığımız için’ bitmediğini belirten Prof. Dr. Akgül’le israfı ve geleceğimizi konuştuk:
İNSANLIĞI TEHDİT EDİYOR
“Zenginlerin daha zengin, yoksulların daha yoksul olduğu ve açların hayatını kaybettiği adaletsiz bir dünyada yaşıyoruz. Gelir dağılımında bu adaletsizlik ve israf, beraberinde bir başka sorun olan açlığı gündeme getiriyor. İnsanın en temel ihtiyacı olan yeterli ve dengeli gıdaya erişim her dönemin en önemli konularından biri. Mevcut global kapitalist ekonomik düzen adaletli bir dağıtımı gerçekleştirmiyor. Tam tersine maddi imkânı olanların aşırı tüketimini de teşvik ediyor. Türkiye’de bir günde İzmir nüfusu kadar ekmek israf ediliyor. Dünyanın en temel sorunlarından birisi olan açlık, insanlığı tehdit ediyor. Gereksiz, amaçsız ve yararsız aşırı tüketim ahlaki bir problem.

KAMU İSRAFI ÖNEMLİ
Kamu alanındaki israf, bireysel israfların çok üzerinde. Kamunun israfı hep ihmal ediliyor. En büyük israf alanı olarak ‘iç borç faizi’ni görüyoruz. Bunu ‘altın israf alanı’ olarak değerlendiriyoruz. Paraları alıyor, faize yatırıyorlar. Yani fabrika kurmadan, istihdam oluşturmadan, katma değer yaratmadan, hazine bonosu ve tahvillere yatırım yaparak faiz geliri elde ediyorlar. Bizim vergilerimizden, risk almadan para aktarmak büyük israf. 2017 yılında yapılan iç borç faiz ödemesi 75 milyar lira olmuş. 2017 yılı SGK açığı 24 milyar 406 milyon TL olarak gerçekleşmiş. Sosyal güvenlik sistemi açığına bütçeden fon aktarılmasını da ‘gümüş israf alanı’ olarak değerlendirebiliriz. Yıllardır devam eden bir kara delik bu. Sebebi ne olursa olsun paralarımız israf ediliyor. En azından başa baş olması gereken bir sosyal güvenlik sistemini yönetemiyoruz. Kötü yönetim, sistemin düzgün kurgulanmaması ve devamlı dejenere edilmesinden kaynaklı sebeplerden dolayı ilave fonu bütçeden alarak buraya aktarıyoruz.”
FRANSA MARKETLERİN ÇÖPE GIDA ATMASINI YASAKLADI
DÜNYADA yaklaşık 2 milyar insan açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Buna rağmen, dünyada üretilen gıdanın üçte biri yani 1.3 milyar tonu her yıl israf ediliyor. Prof. Dr. Akgül, şunları söylüyor: “Dünyadaki gıda israfının üçte biriyle bütün insanları doyurmak mümkün. Yapılması gereken çok basit, tüketeceğimizden fazla gıda almamalıyız. Aşırı tüketim alışkanlıklarından vazgeçmeliyiz. İsrafı önlemeye duyarlı, bilinçli toplum geleneği eğitimle oluşmalı. Bu konuda adım atan ülkeler var. 2017 Gıda Sürdürülebilirlik Endeksi’ne göre, gıda israfını azaltmaya yönelik çabalarıyla Fransa, Avrupa ülkeleri arasında öncü. Marketlerin gıda maddelerini çöpe atmalarını yasakladı. Raf ömrünün bitmesine az zaman kalan ürünlerin gıda bankaları vasıtasıyla ihtiyaç sahiplerine dağıtılması mecburiyetini 2016’da getirdi. Marketler satılmayan gıdaların ihtiyaç sahiplerine dağıtımı için gıda bankalarıyla anlaşma imzalamak zorunda. Aksi durumda kanuni yaptırım uyguluyor. Türkiye’de de benzer uygulamalar için kanun çıkarılmalı.

Avrupa’da yıllık 4 milyon ton giysi israf edilirken, 5 milyon ton giysi ise piyasaya yeni olarak sürülüyor. Fransa giysilerin ihtiyaç sahiplerine verilmesi için kanun hazırlığı yapıyor.”  

TOPLUMUN YÜZDE 30'U GERİ DÖNÜŞÜMÜ BİLMİYOR

GÜMRÜK ve Ticaret Bakanlığı himayesinde oluşturulan araştırma heyeti tarafından 7 bölge, 26 ilde 1650 kişiyle görüşülerek hazırlanan Türkiye İsraf Raporu’na göre:

Kamuoyunun yüzde 1.8’i nasıl tasarruf yapacağını bilmediğinden tasarruf yapmıyor.

Türkiye nüfusunun yüzde 8.6’sı hanelerinde ekmeği çöpe atıyor. Haftada kişi başı 226 gram ekmeği çöpe gidiyor.

Su tüketimi bilinç düzeyi yüzde 75, elektrik tüketimi bilinç düzeyi yüzde 79, gıda tüketimi ve giyim tasarrufu bilinç düzeyi yüzde 72 dolayında.

Toplumun yüzde 30’u geri dönüşüm kavramını bilmiyor.

Geri dönüşüm konusunda en çok bilinen uygulama çöpleri tiplerine göre geri dönüşüm kutularına atmak. Bu uygulama bile sadece yüzde 40 oranında biliniyor.

Toplumun yüzde 20’si ise (geri dönüşüm kavramını bilenlerin yüzde 31.6’sı) geri dönüşüm kavramını bildiği halde geri dönüşüm kutularını kullanmıyor.

Akıllı telefon sahiplerinin yüzde 6.8’i yılda bir, yüzde 16.9’u iki yılda bir, yüzde 28.1’i ise üç yılda bir akıllı telefonunu değiştiriyor. Bireylerin yarıdan biraz fazlası (yüzde 51.8’i) cep telefonunu üç yıl içerisinde değiştiriyor. (Raporda bu oranın çok yüksek olduğu vurgulanıyor.)

İSRAFI ÖNLEMEYE EVİNİZDEN BAŞLAYIN
GIDA israfının yüzde 42’si hanelerde yapılıyor. Dünyadaki toplam enerji kullanımının yüzde 15-20’sinden hane halkının sorumlu olduğu belirtiliyor. Evlerde enerji tasarrufu sağlamaya yönelik gerekli tedbirler alındığında yüzde 50 oranında tasarruf gerçekleşiyor. Bu, yıllık toplam enerji tasarrufunun Türkiye’de 15 milyar dolar olması anlamına geliyor. İşte, evlerde tasarrufu sağlamanın ipuçları:

Aydınlanmada tasarruflu ampuller tercih edilmeli. 15 watt enerji tasarruflu bir ampul, 75 watt normal bir ampulden yüzde 80 oranında daha az elektrik harcıyor.

Bir kişinin günde iki kez 1 dakika boyunca musluk suyunu kapatmadan diş fırçalaması yılda 8 ton su israfına neden oluyor.

Dört kişilik bir ailenin her üyesinin duş süresini 1 dakika kısaltmasıyla yılda 18 ton su tasarruf ediliyor.

Bulaşık makinaları her yıkamada 15 litre su harcıyor. Aynı miktar bulaşığı elde yıkamanın bedeli 35 litreden 200 litreye kadar değişiyor.

Binalarda çatı yalıtımı, pencerelerde çift cam kullanımı, mantolama ve verimli ısıtma sistemlerinin kullanımıyla önemli boyutta enerji tasarrufu sağlanabilir.

Mutfağın gün ışığıyla aydınlanması, yüzde 15 oranında tasarruf demek. Banyo ve tuvaletler de gün ışığıyla aydınlatılmalı.

KAĞIDA DİKKAT
Elektrikli araçlar stand-by konumunda bırakılmamalı.

Küçük ekranlı televizyonlar büyük ekranlara göre daha az elektrik enerjisi tüketiyor.

Bir saç kurutma makinasının 10 dakika çalışması 60 watt’lık bir lambanın 3 saat yanmasına eşdeğer enerji tüketiyor.

Kağıt kullanımında geri dönüşüm sağlanmalıdır. Bir büro elemanı yılda ortalama 81 kg kağıdı çöpe atıyor. Bir ton kullanılmış gazete kağıdı geri kazanıldığında 8 çam ağacının kesilmesini önleyebilir.

Teknolojik eşyaları eski diye değiştirmeyin.

Kaynak: http://www.israf.org/sayfa/Her-lokma-israf-dunyayi-tuketiyor/550

7 Nisan 2019 Pazar

Afişlerimiz




İsraftan Neden Kaçınmalıyız

İsraf, gereksiz yere harcama yaparak savurgan davranmaktır. İslam dini sahip olduğumuz imkânları ölçülü bir şekilde kullanmamızı ister. Kur’an-ı Kerim’de israftan kaçınmamız gerektiği hususu şu şekilde belirtilir: “…Yiyiniz, içiniz ancak israf etmeyiniz. Bilin ki Allah israf edenleri sevmez.”
Hz. Muhammed bizlere verilen her türlü nimeti tutumlu olarak kullanmayı öğütlemiş ve sade yaşamıyla bizlere örnek olmuştur.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ailesinde yiyecek ve giyecek konusunda israftan kaçınılırdı. Artan ekmekler atılmaz, mutla­ka değerlendirilirdi. Yemekler israf edilmezdi. Peygamberimi­zin de aile bireylerinin de giysi­leri gösterişten uzak, sadeydi.
Hz. Muhammed (s.a.v.) ve ailesi her türlü israftan kaçın­mışlardır. Kazançlarını kendi­leri temin etmiş, hiç kimseye muhtaç olmadan yaşamaya çalışmışlardır. O hâlde biz de dinimizin öğütlerini ve Peygam­berimizin uygulamalarını örnek almalıyız. İmkânlarımızı ölçülübir şekilde kullanmalı ve israftan kaçınmalıyız. Çalışmanın, kazanmanın güçlüklerini bilmeli, kaza­nılan imkânları israf etmemeliyiz. Sahip olduğumuz varlıkların kıymetini iyi anlamalı, bunları en güzel biçimde değerlendirmeliyiz.

İsrafla İlgili Sözler

Tutumlu olan muhtaç olmaz. Hz. Muhammed
Dokunabildiğiniz tüm parayı biriktirin. Benjamin Franklin
İktisat az şeyi çoğaltır israf çok şeyi azaltır. Hz. Ali
İsraf etmeyin çünkü Allah israf edenleri sevmez. Kur’an-ı Kerim
Kişinin dostu iktisadı düşmanı da israfıdır. Hukemâ
Herkese israf olarak canının her istediğini yemesi yeter! Hz. Ömer
İktisat eden zenginleşir israf eden fakirleşir. Bezzar
Giderini kazanç ve gelirine uyduran kimse muhtaç olmaz.İzzet Molla
İsraf sefahetin sefahet sefaletin kapısıdır. Said-i Nursî
Bir ırmaktan abdest alırken bile suyu israf etmeyiniz. Hz. Muhammed
İsraf etmede hayır hayırda israf olmaz. İmam-ı Azam
İnsana nefsinin her istediğini alıp yemesi israf yönünden kafidir. Hz. Ebubekir
Ülkeleri iflasa sürükleyen amillerin başında israf gelir. ll. Abdülhamid
Bir ulus ne kadar düşmüşse süslü ve gösterişli şeylerle o kadar savurgandır. Adolf Loon
Cimrilik aşırı zayıflık israfçılık aşırı şişmanlık gibidir. Eyyüp Sabri Osmanoğlu
Bir kaç güne yetecek bir rızkı bir günde harcayan hâne halkına ben buğz ederim. Hz. Ömer
Yiyiniz içiniz fakat israf etmeyiniz! Çünkü Allah israf edenleri sevmez. A’râf Suresi 7/31
Küçük harcamalardan sakının ufak bir delik koskoca gemiyi batırmaya yeter. Benjamin Franklin
Parana şefkat eyle malına acı telef etme ki ayıptan ve borçtan kurtulasın. Ebu’l Fethi’l-Büstî
Çünkü saçıp-savuranlar şeytanın kardeşleri olmuşlardır şeytan ise Rabbine karşı nankördür. İsra Suresi / 27
Akrabaya hakkını ver yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma. İsra Suresi / 26
Bir ulus ne kadar derin bir iktisadî bunalım içinde ise ziynet ve süs eşyası ile o kadar savurgandır. A. Lous
Müsriflikten kurtulmanın tek çaresi masrafları kısarak kendi kendinize borç vermektir. Socrates
Kendine lüzumlu olmayan şeyleri satın alırsan çok geçmeden muhtaç olduğun lüzumlu şeyleri satarsın.Benjamin Franklin
Onlar sarf ettikleri zaman ne israf ederler ne de cimrilik ikisi arasında orta bir yol tutarlar. Kur’an-ı Kerim
Onlar harcadıkları zaman ne israf ederler ne kısarlar pekguzelsozler.com ikisi arasında orta bir yoldur. Furkan Suresi / 67
Bugünün centilmeni bol parası bulunduğu için paralı her budalanın yaptığını yapar üretmeden tüketir. Bernard Shaw
Ey Ademoğulları her mescit yanında ziynetlerinizi takının. Yiyin için ve israf etmeyin. Çünkü O israf edenleri sevmez. Araf Suresi / 31

İsrafla İlgili Ayet ve Hadisler


“Yiyiniz içiniz; fakat israf etmeyiniz! Çünkü Allâh isrâf edenleri sevmez.” (A'râf Suresi 7/31) 
Yemek yemekten maksat, zevk ve lezzet alarak nefsin boyunduruğu altına girmek değil, Allâh'a kulluk ve ibâdete güç kazanmak olmalıdır. Yani yemek bizzat gâye değil, hedefe giden yolda bir vâsıta olarak görülmelidir. Yeme ve içmede tehlikeli olan şey, tokluk sebebiyle günâha düşmektir.  


Ey îmân edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin! Eğer sâdece Allâh'a kulluk ediyorsanız, O'na şükredin!” (Bakara Suresi 2/172)


Bir Hadis-i Şerif'te ise şöyle buyurulur;
Canının çektiği ve arzu ettiğin her şeyi yemen, şüphesiz israftır!” (İbn-i Mâce, Et‘ime, 51) Peygamberimiz(s.a.v)'ce buyrularak böyle bir hareket, ölçüsüzlük olarak telâkki edilmiştir. Allâh dostlarına göre ise şeriatte doyduktan sonra yemek israf, tarîkatte doyuncaya kadar yemek israf, hakîkatte de Allâh'ın huzûrunda olduğunu unutarak yemek israftır. 

 Âyet-i kerîmede Allâh Teâlâ kâfirlerin yeme konusundaki tavrını, bir teşbihle şöyle anlatmaktadır:
“İnkâr edenler, dünyada sâdece zevk u safâ ederler ve hayvanların yediği gibi yerler! Onların varacağı yer cehennemdir.” (Muhammed 47/12)
Kâfirlerin bütün ihtimamları midelerine ve şehvetlerinedir. Âhirete dönüp bakmazlar bile. Dünyaya harîstirler ve âkibetten gâfildirler. Dolayısıyla mü'min, onlardan farklı olarak yeme içmede ölçülü olmalı, dünyaya ve nimetlerine karşı ihtiyaç nispetinde rağbet etmelidir. Zîrâ bir diğer hadîs-i şerîfte:


Bir keresinde, çokça yiyen bir adam geğirmeye başlayınca, Efendimiz adamcağızı:
“Geğirmeyi bırak. Çünkü dünyada çok doyanlar, kıyamet gününde en uzun müddetle aç kalacak olanlardır. ” 
diye uyarmıştır. (Tirmizî, Kıyâmet, 37)



Yine bir ayette;  Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber malını saçıp savurma. (İsra Suresi -26) 

Mevlânâ hazretleri yeme içme ile insan mâneviyatı arasındaki alâkayı şöyle dile getirir:
"Kene gibi pis bir deriye konup şişeceğine, kuşlar gibi yarı aç ol ki fezâlarda dolaşasın.” 



Asrın alimi Bediüzzaman Said Nursi ise şöyle belirtmiştir;
"Hâlık-ı Rahîm, nev-i beşere(insanoğluna) verdiği nimetlerin mukabilinde şükür istiyor. İsraf ise şükre zıttır, nimete karşı hasâretli bir istihfaftır. İktisat ise, nimete karşı ticaretli bir ihtiramdır."